Kuzguncuk, İstanbul’un Üsküdar ilçesine bağlı, Boğaz’ın kıyısında yer alan, tarihi dokusu ve renkli sokaklarıyla öne çıkan bir semttir. İcadiye Caddesi boyunca uzanan cumbalı evleri, sanat galerileri ve samimi kafeleriyle ziyaretçilerine nostaljik bir atmosfer sunar.​


1. Kuzguncuk Nerede?

Kuzguncuk, İstanbul’un Anadolu Yakası’nda, Üsküdar ilçesine bağlı bir semttir. Boğaz kıyısında, Paşalimanı ile Beylerbeyi arasında konumlanır. Tarihi dokusu, renkli cumbalı evleri ve samimi atmosferiyle bilinir.

2. Kuzguncuk’a Nasıl Gidilir?

Kuzguncuk’a ulaşmak oldukça kolaydır. Üsküdar’dan kalkan 15, 15C, 15F, 15Y gibi İETT otobüsleriyle Kuzguncuk’a ulaşabilirsiniz. Ayrıca Üsküdar’dan sahil boyunca yürüyerek de semte varmak mümkündür.

3. Kuzguncuk Nasıl Bir Yer? Yorumlar & Deneyimler

Kuzguncuk, ziyaretçilerine huzurlu bir atmosfer sunar. Renkli evleri, sanat galerileri ve samimi kafeleriyle tanınır. Semtin sokaklarında yürürken, geçmişin izlerini hissedebilir, tarihi yapıları keşfedebilirsiniz.​

4. Kuzguncuk’un Tarihi

İstanbul’un Anadolu yakasında, Üsküdar’a komşu şirin bir semt olan Kuzguncuk, geçmişi Bizans dönemine kadar uzanan, tarih boyunca farklı kültürlerin iç içe yaşadığı eşsiz bir mahalledir. Adını, eski bir rivayete göre burada yaşamış “Kuzgun Baba” adlı bir dervişten aldığı söylenir. Bir diğer görüşe göre ise Bizans döneminde buraya verilen “Hrisokeramos” (Altın Kiremit) adının zamanla değişerek “Kuzguncuk”a dönüştüğü rivayet edilir.

Farklı Kültürlerin Buluştuğu Nokta

Kuzguncuk, asırlardır Musevi, Ermeni, Rum ve Türk toplumlarının bir arada, barış içinde yaşadığı İstanbul’un nadir semtlerinden biridir. 17. yüzyıldan itibaren özellikle Yahudi cemaatinin yerleştiği bu bölgede, ilerleyen yıllarda Ermeni ve Rum cemaatleri de yoğunlukla yaşamaya başlamıştır. Bu kültürel zenginlik, günümüzde bile semtin sokaklarına, ibadethanelerine ve yaşam tarzına yansımaktadır.

Bugün Kuzguncuk’ta birkaç adım mesafeyle bir cami, bir sinagog ve bir kilise yan yana görebilirsiniz. Bu durum, sadece İstanbul’un değil, tüm dünyanın çok az yerinde rastlanan bir kültürel hoşgörü ve birliktelik örneğidir.

19. Yüzyılda Kuzguncuk

  1. yüzyılda Kuzguncuk, İstanbul’un elit tabakasının ve sanatçıların da ilgisini çekmeye başlamıştır. Boğaz’ın kenarında olmasının sağladığı güzellik ve sakinlik, burayı hem yazlık hem de sürekli yaşam için tercih edilen bir semt haline getirmiştir. Dönemin ileri gelenleri burada köşkler yaptırmış, sanat ve edebiyat çevreleri Kuzguncuk’ta buluşmuştur.

Bu dönemde inşa edilen Bet Yaakov Sinagogu, Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi ve mahalle aralarındaki tarihî Rum evleri, semtin çok kültürlü kimliğini pekiştirmiştir.

20. Yüzyıldan Günümüze Değişim

Cumhuriyet döneminden sonra Kuzguncuk, bir süre eski cazibesini yitirmiş, göçlerle birlikte nüfus yapısı değişmiştir. Ancak 1980’li yıllardan itibaren burada çekilen diziler ve filmler (özellikle “Perihan Abla”) sayesinde semt tekrar ilgi çekmeye başlamıştır. Renkli cumbalı evleri, huzurlu atmosferi ve sanat dolu sokaklarıyla özellikle sanatçılar, yazarlar ve gezginler için adeta bir çekim merkezi olmuştur.

Son yıllarda yapılan koruma çalışmalarıyla birlikte Kuzguncuk, tarihi dokusunu büyük ölçüde korumayı başarmış, İstanbul’un modernleşme dalgasına karşı kendi ruhunu muhafaza eden nadir semtlerden biri olmuştur.

Bugün Kuzguncuk

Günümüzde Kuzguncuk, hem yerlilerin hem de İstanbul’u ziyaret eden turistlerin uğrak noktalarından biridir. Geleneksel mahalle kültürünün hâlâ yaşatıldığı semtte, sabahları esnafın birbirine “günaydın” dediği, bostanda çocukların koştuğu, sanat galerilerinin yeni sergiler açtığı bir hayat devam etmektedir.

Kuzguncuk’un tarihi, sadece eski taş binalarda değil, bugün yaşayan insanlarında, köşe başlarındaki kafelerinde, nostaljik fırınlarında ve denize nazır sokaklarında hâlâ canlıdır.


👉 Kuzguncuk’un tarihi dokusunu keşfetmek için bir gün mutlaka bu güzel semtin sokaklarında kaybolun. Her köşe başında sizi sıcak bir hikâye, nostaljik bir manzara ve içinizi ısıtacak bir tebessüm bekliyor!

5. Kuzguncuk’ta Çekilmiş Diziler

Kuzguncuk, birçok diziye ev sahipliği yapmıştır. Bunlar arasında “Perihan Abla”, “Ekmek Teknesi”, “Hayat Bilgisi”, “Hatırla Sevgili” gibi yapımlar bulunur. Bu dizilerin çekildiği sokakları gezerek, nostaljik bir yolculuğa çıkabilirsiniz.

6. Kuzguncuk’ta Ne Yapılır?

  • Perihan Abla Sokağı: Renkli cumbalı evleriyle ünlü bu sokakta yürüyüş yapabilir, fotoğraflar çekebilirsiniz
  • Kuzguncuk Bostanı: Semtin ortasında yer alan bu yeşil alanda doğayla iç içe vakit geçirebilirsiniz.​
  • Sanat Galerileri: İcadiye Caddesi üzerinde yer alan galerileri ziyaret ederek, yerel sanatçıların eserlerini görebilirsiniz

7. Kuzguncuk’ta Ne Yenir?

Kuzguncuk, lezzetli yemekleriyle de tanınır. Balık restoranları, ev yemekleri sunan lokantalar ve tatlıcılarıyla ziyaretçilerine çeşitli seçenekler sunar.​

8. Kuzguncuk Restoran Tavsiyeleri

  • İsmet Baba Restaurant: 1950’li yıllardan beri hizmet veren bu restoran, deniz manzarası eşliğinde balık yemek isteyenler için ideal bir mekandır
  • Pita Kuzguncuk: Anne yemekleri ve kahvaltı seçenekleriyle bilinen bu mekan, günün her saati hizmet verir

9. Kuzguncuk Cafe Önerileri

  • Nail Kitabevi & Cafe: Kitap okuyabileceğiniz ve kahve içebileceğiniz huzurlu bir mekan.​
  • Çınaraltı Cafe: Boğaz manzarası eşliğinde çayınızı yudumlayabileceğiniz tarihi bir kafe.​

10. Kuzguncuk Kahvaltı Mekanları

  • Sara’nın Bahçesi: Bahçe içinde, gün boyu serpme kahvaltı sunan bu mekan, huzurlu bir ortam arayanlar için ideal.
  • Kuzguncuk Bostan Cafe: Doğayla iç içe, ev yapımı lezzetler sunan bu kafe, kahvaltı için tercih edilebilir.​

11. Kuzguncuk’ta Görülmesi Gereken Yerler

  • Fethi Ahmet Paşa Yalısı: Boğaz manzaralı bu tarihi yalı, semtin önemli yapılarındandır.
  • Ayios Panteleimon Rum Ortodoks Kilisesi:
    1. yüzyılda inşa edilen bu kilise, semtin dini yapılarından biridir.
  • Beth Yaakov Sinagogu: Kuzguncuk’ta yaşayan Museviler tarafından 1878 yılında inşa edilmiştir.​
  • Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi: 1835 yılında inşa edilen bu kilise, semtin tarihi yapılarındandır.​
  • Cemil Molla Köşkü: 1885 yılında inşa edilen bu köşk, semtin tarihi zenginliğini yansıtır.

Kuzguncuk, tarihi dokusu, kültürel zenginliği ve samimi atmosferiyle İstanbul’un keşfedilmeyi bekleyen semtlerinden biridir. Bir gününüzü ayırarak, bu güzel semti keşfetmenizi öneririm.​

12. Kuzguncuk Gezilecek Yerler

Fethi Paşa Korusu

Fethi Paşa Korusu, Üsküdar’ın Paşalimanı bölgesinde, Boğaz’a nazır bir konumda yer alır. Osmanlı vezirlerinden Fethi Ahmet Paşa’ya ait olan bu koru, 1859 yılında Paşa’nın ölümünden sonra varisleri arasında paylaşılmıştır. Uzun yıllar bakımsız kalan koru, 1958 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından alınarak halka açık bir park haline getirilmiştir. Koru içerisinde yer alan ve bir dönem Cemil Meriç’in de yaşadığı iki köşk restore edilerek 2003 yılında İBB’ye bağlı Sosyal Tesis olarak faaliyete başlamıştır ve günümüzde de hizmet vermektedir.


2. Kuzguncuk Bostanı

Kuzguncuk Bostanı, semtin ortasında yer alan ve organik tarım yapılan bir alandır. Bostanda meyve bahçeleri, tarım alanları, hobi bahçeleri, mesire alanı, amfi alanı, yürüyüş yolları, çocuk oyun alanı, tıbbi ve aromatik bitki alanları ile basketbol sahası bulunur. 100 küçük parsele ayrılan bostanda, 50 adedi mahalleliye ayrılmıştır. Geri kalan parseller okullara ve bilgi evlerine verilir. Geleneksel Hıdırellez kutlamaları başta olmak üzere birçok özel gün ve etkinlik de burada yapılır.


3. Perihan Abla Sokağı

Perihan Abla Sokağı, adını 1980’lerin sonunda yayınlanan ve başrolünde Perran Kutman’ın yer aldığı “Perihan Abla” dizisinden almıştır. Bu sokak, dizinin çekimlerinin yapıldığı yer olmasıyla ün kazanmıştır. Renkli cumbalı evleri ve nostaljik atmosferiyle ziyaretçilerin ilgisini çeker.


4. Üryanizade Sokağı

Üryanizade Sokağı, Kuzguncuk’un tarihini ve kültürel dokusunu yansıtan önemli sokaklardan biridir. Sokakta yer alan Üryanizade Ahmet Esat Efendi Camii, 1850 yılında inşa edilmiştir. Caminin mimarı Cemil Şavkay Bey’dir. Caminin inşası için, caminin yanında bulunan Ermeni Kilisesi Vakfı, o dönemin parasıyla 500 lira yardımda bulunmuştur.


5. Bet Yaakov Sinagogu

Bet Yaakov Sinagogu, 1878 yılında inşa edilmiş olup, Kuzguncuk’taki Yahudi cemaatine hizmet vermektedir. Sinagog, bir Rum Ortodoks kilisesinin yanında bulunur ve bu durum semtin çokkültürlü yapısını yansıtır. Kuzguncuk’taki Yahudi nüfusu başka bölgelere yerleşmelerine rağmen, Kuzguncuk kökenliler Cumartesi sabahları Şabat ayini için düzenli olarak bu sinagoga gitmektedir.


6. Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi

Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi, 1835 yılında Kayserili Mimar Ohannes Amira Servenyan tarafından inşa edilmiştir. 1861 yılında Boğos Ağa Şalcıyan tarafından yeniden inşa edilen kilise, Kuzguncuk Çarşı Caddesi üzerinde yer alır. Kilise, Ermeni Apostolik inancına mensup cemaate hizmet vermektedir.


7. Kuzguncuk Camii

Kuzguncuk Camii, 1950-1952 yıllarında Kuzguncuk Camii Yaşatma Derneği ve hayırsever halkın katkılarıyla inşa edilmiştir. Cami, bir kilise ve sinagogla aynı sokak üzerinde sıralanıyor. Kuzguncuk İskelesi’nin hemen karşısında yer alan cami, tek minareli ve tek şerefeli bir yapıdır.


8. Cemil Molla Köşkü

Cemil Molla Köşkü, 1885 yılında, Şeyhülislâm Üryanizâde Ahmet Es’ad Efendi’nin torunu, şair Süleyman Bey’in oğlu Mahmud Cemil Efendi tarafından yaptırılmıştır. Köşk, II. Abdülhamid döneminin gayri resmi kültür, eğlence ve sanat merkezi haline gelmiştir.


9. Abdülmecid Efendi Köşkü

Abdülmecid Efendi Köşkü, 1880-1885 yılları arasında Mısır Hidivi İsmail Paşa tarafından av köşkü olarak inşa edilmiştir. İsmail Paşa’nın ölümünden sonra oğlu Mahmud Hamdi Paşa’ya miras kalan köşk, daha sonra Sultan II. Abdülhamid tarafından satın alınarak Şehzade Abdülmecid Efendi’ye tahsis edilmiştir. Köşk, sanat severliğiyle tanınan Halife Abdülmecid Efendi’nin hem yazlığı hem de ressamlığını sürdürdüğü bir sanat yuvası olmuştur.


10. Marko Paşa Köşkü

Marko Paşa Köşkü, Osmanlı döneminin tanınmış hekimlerinden ve Tıbbiye Nazırı olan Marko Paşa (Apostol oğlu Marko Pitsipios) tarafından 19. yüzyılda inşa edilmiştir. Köşk, dört katlı kârgir ve çok sağlam bir yapıdır. Marko Paşa, konağında kuşpalazı salgını nedeniyle eşini ve yedi çocuğunu kaybetmiş ve bu acılara dayanamayarak 1889 yılında vefat etmiştir.

Kuzguncuk Evleri

Kuzguncuk, İstanbul’un en özel semtlerinden biri olmasının yanı sıra, zarif mimarisiyle de hafızalarda yer eder. Özellikle Kuzguncuk evleri, rengârenk cumbalı yapıları, daracık sokaklara dizilmiş tarihi dokularıyla adeta bir açık hava müzesi gibidir. Boğaz kıyısında yer alan bu şirin mahallede, her ev geçmişten günümüze taşınan bir hikâye anlatır.

Kuzguncuk Evlerinin Mimari Özellikleri

Kuzguncuk evleri, 19. yüzyıl sonları ile 20. yüzyıl başlarında inşa edilmiştir. Genellikle ahşap ya da taş temel üzerine yükselen bu evler, Osmanlı dönemi sivil mimarisinin en güzel örneklerindendir. Evlerin en dikkat çekici özellikleri arasında:

  • Renkli Cepheler: Sarı, mavi, kırmızı, yeşil gibi canlı renklerde boyanmış cepheler Kuzguncuk sokaklarına adeta bir tablo havası verir.
  • Cumbalar: Sokağa doğru çıkıntı yapan cumbalı odalar, hem estetik görünüşleri hem de İstanbul’un geleneksel mahremiyet kültürüne uygun yapılarıyla öne çıkar.
  • Ahşap İşçilik: İnce ahşap süslemeler, pencerelerdeki kafesli detaylar ve kapı üstü kemerleri evlere zarif bir hava katar.
  • Dar Sokaklar: Evler, daracık, kıvrımlı sokaklara sıkı sıkıya dizilmiştir. Bu sokaklar, geçmişin mahalle kültürünü hâlâ canlı tutar.

Neden Kuzguncuk Evleri Bu Kadar Meşhur?

Kuzguncuk evleri sadece estetik görünümleriyle değil, semtin ruhunu yansıtmalarıyla da ünlüdür. Bu evler, geçmişin huzurlu İstanbul hayatını bugüne taşıyor. Bahçelerinde limon ağaçları, sokaklarda oynayan çocuklar ve pencerelerden sarkan sardunyalar ile Kuzguncuk, günümüzde bile eski İstanbul’un sıcaklığını yaşatan ender bölgelerden biridir.

Özellikle fotoğraf tutkunlarının, sanatçıların ve dizilerin vazgeçilmez çekim alanı olması, bu evlerin popülaritesini daha da artırmıştır. “Perihan Abla” gibi birçok nostaljik dizinin Kuzguncuk’ta çekilmesi, evlerin hafızalardaki yerini sağlamlaştırmıştır.

Kuzguncuk Evlerinin Korunması

İstanbul’da birçok tarihi semt modernleşme dalgasına yenik düşerken, Kuzguncuk büyük ölçüde özgün yapısını korumayı başarmıştır. Bunun en önemli sebebi, semt sakinlerinin ve koruma derneklerinin gösterdiği yoğun çabadır. Yapıların çoğu, restore edilerek orijinal formuna sadık kalınarak yenilenmiştir.

Kuzguncuk’ta yürüyüş yaparken göreceğiniz her ev, sadece bir mimari eser değil; aynı zamanda geçmişe açılan bir pencere gibidir.

Kuzguncuk Evleri Nerede Görülür?

  • Perihan Abla Sokağı: En renkli ve fotojenik evlerin olduğu bölgedir.
  • İcadiye Caddesi çevresi: Ahşap evlerin yoğun olarak sıralandığı güzergâhtır.
  • Simotas Bostanı ve çevresi: Yeşillikler arasında yükselen eski Kuzguncuk evleri buradadır.

Bu sokaklarda yürürken, zamanın nasıl yavaşladığını hissedecek, Boğaz’dan esen hafif rüzgarla geçmişin İstanbul’una kısa bir yolculuk yapacaksınız.